Frank-Walter Steinmeier, artık cumhurbaşkanı

Almanya’nın yeni cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, görevi eski cumhurbaşkanı Joachim Gauck’tan devraldı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı Bellevue’ye gelen Steinmeier ve eşi, Gauck ailesi ile kısa bir görüşme gerçekleştirdi. Ancak Steinmeier halen cumhurbaşkanı değil. Bunun için çarşamba günü Federal Meclis’te yemin etmesi gerekecek.

Alman siyasetinde uzun yıllar arka planda hukukçu ve bilim insanı kimliği ile etkin bir rol oynayan Steinmeier, daha sonra strateji raporlarının yazarı oldu, başbakanlıkta önemli görevler üstlendi ve Agenda 2010’un mimarları arasında yer aldı. Dışişleri Bakanlığı koltuğu ise sosyal demokrat politikacıya particiliğin ötesinde devlet adamlığı kimliğine girmesini de sağladı.

FRANK-WALTER STEİNMEİER, MURAT KURNAZ OLAYINDAN DOLAYI ELEŞTİRİLMİŞTİ

Ancak bu görevlerinde eleştiriden uzak da kalmadı. En çok eleştiriye maruz kaldığı konu ise Guantanamo’da haksız yere hapsedilen Murat Kurnaz’ı daha erken çıkarmaması oldu. Geçtiğimiz yıl Polonya’da ve Baltık ülkelerinde gerçekleştirilen NATO tatbikatını ‘kılıç şakırdatma’ olarak nitelendirdiği için muhafazakar demokratların da tepkisini çekmişti.

Kısa süre öncesine kadar dışişleri bakanı olarak hükümette görev alan SPD’li politikacı Frank-Walter Steinmeier ezici bir çoğunluk elde ederek cumhurbaşkanı olmaya hak kazanmıştı.Steinmeier’in cumhurbaşkanı olmak için 1239 oydan en az 631’ini alması gerekiyodu. Politikacı 931 oy alarak rakiplerini rahatlıkla arkada bırakmış ve çıkan sonucu da kabul ederek Almanya’nın 12. Cumhurbaşkanı sıfatını kazanmıştı.

ZOR ZAMANLARDAN GEÇEN DÜNYADA KORKU YERİNE CESARET İSTEDİ

Cumhurbaşkanı seçileceği anlaşıldıktan sonra bir konuşma yapan Steinmeier’in sözlerine ‘cesaret’ kelimesi damgasını vurmuştu. İlk olarak kendisine güvenerek seçenlere teşekkür eden yeni cumhurbaşkanı, seçmeyenlere de bir söz verdi ve güvenlerin kazanmak için elinden geleni yapacağını söylemişti.

Dünyanın fırtınalı günlerden geçtiğine dikkat çeken Steinmeier, insanların tedirgin olduğu bir zamanda Almanya’nın şanslı bir ülke olduğunu ifade etmişti. Alman toplumunu bir arada tutan bir tutkalın olduğunu ve bu tutkal tuttuğu sürece toplumun gelecekte de bir arada olacağını anlatan devlet adamı şöyle konuşmuştu: “Almanya’nın dünyadaki birçok ülke için bir umut limanı olması mükemmel bir şey değil mi? Başka ülkelere cesaret veriyoruz. Ülkemizde her şey yolunda gittiğinden dolayı değil, daha iyi olabileceğimizi, savaşın ardından barışın gelebileceğini, siyasi sağduyuyu gösterdiğimiz için cesaret veriyoruz.“