Ezeli ve ebedi düşmanlarımıza karşı vakur olalım

Değerli okurlarım,Türkiye gündemi, Dünya gündemiyle girift ilişkiler sarmalında yol kat ederken ABD’nin 58.Başkanlık seçiminin rakipleri olan; Demokrat parti adayı Hillary CLİNTON ve Cumhuriyetçi partinin adayı Donald TRUMP arasında kıyasıya kapışma neticesinde,Donald TRUMP bu seçimin  galibi olduğunu görmekteyiz.Hillary CLİNTON ‘ın kazanma şansının çok yüksek olduğu bu mecrada hatta eski başkanın eşi olması,bunun yanında OBAMA’nında alenen destek olması işe yaramamış varoşların veya eğitim düzeyleri daha zayıf noktalarda Donald TRUMP’ı şansı yaver gitmiştir.Bu şansın birazda kendi tarafına estirmekte ki, sebebi TRUMP’ın halkına dokunabilmesi yani seçmenine kendisini iyi anlatabilmesidir. Maalesef daha zengin zümrelerin ve üst akıl diye tabir edilen teokratların destek verdikleri CLİNTON seçilememiş tabiri caizse bu seçim her şeyi alt üst etmiştir.Şuan bu yazıyı okuyanlarımız dimağlarındaki soruyu görüyorum gibiyim. Amerika’nın bizim ile ne alakası var diye, aslına bakarsak hiçbir siyasi veya bölgesel bir bağı veya bağlantısı yok zira dünya üzerindeki,gücünü sorgulamak biraz aymazlık değil mi? ABD bugün dünya’nın dört bir yanında kendi emperyalist tutumuyla özellikle de orta doğu üzerindeki Amerika çıkar ve ilişkilerini organize eden bu projede yönetmenlik yaptığını kim inkar edebilir?Amerika da bir kasırga estiği zaman müttefiki olan bizleri ve ilişkilendirdiği devletleri hem siyasi,hemde ekonomik olarak etkilemektedir. Seçimin bir kaç gün öncesine kadar Dolar, Euro ve Altın normal seyrinde devam ederken, TRUMP’ın sürpriz yaparak başkan seçilmesi adeta ülkemizi ve diğer dünya devletlerindeki ekonomiyi dalgalandırdı.Bugün Dolar 3.300 TL Altın gramı 130 TL civarında işlem görmektedir.Ülkemizdeki yatırımcımız likidite sıkıntısı yaşamaktadır.Zaten şirketlerin cari hesaplarındaki eksiklik dahada katmerleşmektedir.Üretime sekte vurmakta dış ticaret yapan tacirlerimiz döviz dalgalanmasında ekonomik alabora olduğunu görmemek akıl tutulmasından başka bir şey değildir.Ülkemizde son beş yıldır inşaat sektöründe büyük ivme kazanılırken,bugün müteahhitlerimiz ellerindeki yapmış oldukları daireleri satamamaktalar. Bunun sebeplerine baktığımızda o kadar çok sebepler var ki, bundan bir kaçını sayarsak hem hafızamızı yenileriz ana sebep ülkemizde hiç bitmeyen, bitmesini de istemeyen dış ve iç düşmanlarımızın yaratmış oldukları terör olayları,daha 15 Temmuz 2016 ülkemizi ilhak ve ele geçirme gibi girişimin bırakmış olduğu en kazı bu milletin üzerinden kaldırması öyle kolay olmuyor.Bu travma gerek iç ekonomiyi gerekse de ülkemize gelecek olan dış yatırımcıların gözünü korkutmakta sanki,Türkiye teröre teslim olmuş imajı yaratarak ekonomik yönden baltalamak sık boğaz etmek için küresel güçler ve onların piyonları FETÖ ve PKK terör örgütleri hız kesmemekteler. Bu hezeyan durum karşısında ne gibi bir çıkışa varabiliriz kaygısıyla kaygılanmaya bile fırsat vermeyen güruhlar devamlı olarak üzerimize üzerimize gelerek ülkemizdeki,huzur ve istikrarı bozmaktalar.Daha iki gün öncesinde Şehit verdiğimiz Mardin Derik ilçesinde menfur saldırı neticesinde şehadet şerbetini içen Muhammed Fatih SAFİTÜRK  isimli kahraman kaymakamımızı toprağa verdik.Kayyum belediye başkanı olan bu değerimize maalesef kıydılar.Makam odasına bomba koyacak kadar gözü dönmüş bu hainler ve bunlara yardım yataklık yapanlar halen bu ülkenin havasını solumakta,ekmeğini yemekte ve hain emmellerine devam etmekteler.Güneydoğuda onlarca belediyelere devletimiz kayyum atamıştır.Bunlar genelde kaymakam ve vali yardımcılarından müteşekkil bunları devletimiz nasıl koruyamıyor.İnsan düşündükçe aklı izanı almıyor. Bu işi yapmak aslına bakarsanız çokta zor değil.Terörist ruhlu daha önceki belediye başkanını görevden almışsınız veya tutuklamışsınız. O belediye de çaycısından tutunda üst düzey müdürüne veya memuruna kadar o örgütün zihniyetini güden kadrolar buraya dışarıdan devletini veya milletini seven kayyum belediye başkanı atamakla çözüme nasıl varıyorsunuz doğrusu anlamış değilim.Bu kişilerin hepsinin güvenlik soruşturması daha titiz yapılmalı belediyenin önemli noktalarına da kayyum ataması gibi devletin Polisinden Askerinden kişiler bu kadrolara geçici verilebilmeli, Kayyum belediye başkanlarımızı 7/24 donanımlı fiziki ve elektronik güvenlik sistemiyle koruması yapılmalıdır.Onalar bu devletin ve bizlerin namusunu korumaktalar.Bu gibi zafiyetler söz konusu ise derhal üzerine gidilmelidir. Yetişmiş değerlerimize sahip çıkmalıyız ki,devletimizin bekası devamlılığını sürdürsün.Bunun yanında Malum partinin eş başkanları veya vekilleri layık oldukları yerlere gittiler.Ne oldu kıyamet mi koptu? Aslında çok geç kalınmış bir operasyondu.Bakanımız sayın Zeybek’in bu zatlar hakkındaki kelamı gerçekten çok manidar ve yerinde bir cümleydi.Devletin anayasasını, kanunların bunları icra eden savcısını ve hakimini tiye almayan onurlu ve hamasetli insanların yeri olan yüce meclisi kirleten bu hainleri lağım faresine benzetmesi ve kulaklarından tutuldukları gibi layık oldukları yerlere gitmeleri bu vatan uğruna can veren şehitlerimizi ve onların acısıyla içleri yanan ebeveynlerini ve ailelerini bir nebze de olsa teskin ettiğine inanıyorum.Sayın bakanı bu dik duruşu ve söylemlerinden dolayıda tebrik etmek gerekir. Ülkemizde gerçekten siyasette ve hukukta bir tıkanma söz konusu bu tıkanıklığı açmak için MHP Genel Başkanı SN; Dr. Devlet BAHÇELİ’nin milliyetçiliği ve devletçiliği bazı kesim ve kesimlerce saptırılmakta acımasızca hakarete varan söylemlerde bulunmaktadırlar.Sayın BAHÇELİ hiç bir zaman kimsenin hamisi olmamıştır.Hele bu menfaat gibi durumsa asla ve kata yaklaşmamıştır.Doğrudur Vatanın bölünmez bütünlüğü ve bekası adına mevcut iktidarın hamisi olmuştur.Bir kişiyi veya bir topluluğu eleştiriyorsanızda adil ve şeffaf olmanız gerekir. Bugün hain emeller güden zihniyetlerin avukatlığını yapan sözüm o’na siyasi parti figüranlığını yapanlar aslında Atatürk Cumhuriyetine ve bu millete yanlış yaptıklarının farkında değiller.Onlar sırf muhalefet olsun diye her türlü insafsızca saldırılarına devam etmekteler.Burada hangi ideolojide veya parti ekseninde olursanız da olunuz asıl amacımız ne olmalıdır sizce? Bu devletin devamlılığımı yoksa bir birimize düşmanca yaklaşımlarla sonumuzu hazırlamamız mıdır? Malum partinin grup toplantısında ecnebi Türk düşmanları sözüm o’na malum vekillerin sıralarında oturarak onlara destek veriyorlar.Bu nasıl vurdumduymazlık kepazelik bizler aynı şekilde onların grup toplantılarına katılarak aynı hareketi yapmamız söz konusu olabilir mi? Asla ve kata bizleri meclislerinin dış duvarına bile yaklaştırmazlar.Bu hainlerin ülkemiz üzerindeki çıkar ve düşmanlığını anlamayacak kadar kör olmak en büyük hainlik değilde ne? Ülkemizde son dönemlerde Başkanlık sistemiyle alakalı çalışmalar var.Burada MHP henüz net bir cevap vermiş değil.Mutabakat devam ederken,veryansın yapanlar anlamadan,dinlemeden nihayi karar vermekteler.MHP’si bu cennet vatanın makus talihsizliğini aşmak adına meşru zemin içerisinde her türlü aksiyonu alabilecek vatansever bir ideoloji partisidir. Kendi partisi içerisindeki muhaliflerde son zamanlardaki,siyasi konjöktöre dayanarak parti içinde hizipçilik yapmaktadır.Milliyetçi harekat partisi zor zamanlarda doğrunun ve haklının yanındadır.Devlet ve millet sevgisi en büyük şiarıdır.Bunun bu şekilde okunması gerekir.Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürecede bu parti hayatını devam ettirecektir.Kimsenin bundan zerre miskal kadar tereddütü olmasın. Rasyonel olan her şeye destek veren bir güçtür. Sayın içişleri bakanımız Süleyman SOYLU’nun soyadı gibi değerli taahhütleri bizleri ve milletimizi cesaretlendirmiştir.Artık bu ülkede PKK’nın bir adı zikredilmeyecek ve esamesi okunmayacak şekilde mücadele edileceği ülkemizin önündeki engelleri ortadan kaldıracağını bilmemiz gerekir. Ülkemizde acil çözülmesi gereken terör ve ekonomik istikrardır.Bu minvalde gereken aksiyonlar alınmaktadır.Millet olarak terör illetinden ve onların hamisi olanların oyunlarına asla gelmemeliyiz. Daha vakur duruşumuzla bu vatan için ne gerekiyorsa o yolda ilerlememiz gerekir… Sevgi ve selametle kalınız….