DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
Ergenle iletişim nasıl olmalı?

Ergenle iletişim nasıl olmalı?

Ergenler değişen fiziksel yapılarına bakıp artık büyüdüğünü, kendi kararlarını kendi verebileceğini düşünür. Anne baba ise onun gençlik heyecanına kapılıp telafi edilemeyecek yanlışlar yapmasından korkar ve müdahaleci tavırlar sergiler. Ve birçokları için kaçınılmaz sonuç ortaya çıkar: çatışma. Evimizdeki ergene karşı nasıl bir yaklaşım sergilemeliyiz, ergenle iletişim nasıl olmalı? İşte yaşanan çatışmayı çözüme kavuşturmak bazı tüyolar: 1.Anlaşmazlığın

Ergenler değişen fiziksel yapılarına bakıp artık büyüdüğünü, kendi kararlarını kendi verebileceğini düşünür. Anne baba ise onun gençlik heyecanına kapılıp telafi edilemeyecek yanlışlar yapmasından korkar ve müdahaleci tavırlar sergiler. Ve birçokları için kaçınılmaz sonuç ortaya çıkar: çatışma. Evimizdeki ergene karşı nasıl bir yaklaşım sergilemeliyiz, ergenle iletişim nasıl olmalı? İşte yaşanan çatışmayı çözüme kavuşturmak bazı tüyolar:

1.Anlaşmazlığın ilk anında kısa bir süre durup düşünün, hemen konuya girmeyin.

Çocuğunuz ile aranızda çatışma ilk çıktığında kısa süreli bekleme ve düşünme ortamı sakinleştirir ve iki tarafa da toparlanma fırsatı verir. Böylece siz de olgun olduğunuzu hatırlar tüm birikiminizle çocuğunuza yüklenmezsiniz.

2.Sözünün ardındaki duyguya odaklanın, “sen dili” kullanmayın.

Ergenle iletişim bazen zorlaşabilir. Ergenler duygularını ifade ederken sözleri doğru seçmekte sıkıntı yaşayabilirler. Bu durum çoğunlukla onların yanlış anlaşılması ve çatışmayla sonuçlanır. Aslında sorun onların “ön beyin” gelişiminin halen devam ediyor olmasından kaynaklanır. O yüzden çocuğunuzun sözünün ardındaki asıl duyguyu görmeye odaklanın. Bazen sadece deşarj olmak için öylesine sözler söyleyebilirler. Bu konuda onu yargılayan “sen dili”ne yönelip: “Aslında şunu demek istedin, o sözdeki asıl niyetin şuydu.” gibi ifadeler onun duygularını ifade etmesini engeller ve aranızdaki uçurum derinleşmeye başlar.

3.Çatışmada ne amaçladığınıza karar verin.   yargilayici-yaklasim

Asıl amacınızın ne olacağını belirlemek çatışmadan bile hem siz hem çocuğunuz adına fayda elde etmenizi sağlar.  Amacınız asabi, hırçın görünse de aslında korku duyan ve çaresizlik hisseden çocuğunuza yardım etmek mi yoksa ona karşı güç gösterisi yapıp onu sindirmek mi?

4.Çatışmada hedef “yanlış davranış” olmalı, kişilik değil. 

Onaylamadığınız bir iş yaptığında eleştiriniz sadece yanlış davranışı ile sınırlı kalmalı, sınırı aşıp kişiliğine yönelik eleştiride bulunmamalısınız. Örneğin, ödevini yaparken zorlanan bir ergene “Beceriksizin birisin, senden bi şey olmaz!” derseniz ona hakaret etmiş olursunuz. Bu yaklaşım onu sizden uzaklaştırır. Ödevi elinden alıp siz yapmaya kalkarsanız bu defa da onun kişiliğini yok saymış olursunuz. Bu durum da özgüvenini zedeler ve gelişimini olumsuz etkiler. Çatışma esnasında davranışın konuşulmasına ve konu ile ilgili duyguların ifadesine yol açılmalı.

5.Sorumluluk yükleyin, güvendiğinizi gösterin.

Aşırı yasakçı ve korumacı yaklaşım da aşırı serbest yaklaşım da ergenin benlik gelişimini olumsuz etkiler. Bu dönemde ölçülü sorumluluk yüklemek ona güvendiğinizi gösterir ve gelişimine olumlu anlamda tesir eder. Ona bazı şeyler için izin verirken zararlı olabilecek şeyleri de yasaklayabilmeniz gerekir. Yasakladığınız şeyleri sebebini onun mantığına yatacak şekilde izah etmeli onun bu konudaki fikirlerini de usanmadan ve cesaretini kırmadan dinleyebilmelisiniz.6.Onu tecrübesizlikten kaynaklı bir özgüven bunalımına sokmayın. “Sen daha küçüksün ne biliyorsun ki? Hayat insana ne oyunlar oynuyor, yaşa da gör!” gibi sözler onun benliğine değer verilmediğini gösterir. Bu durumda çocuk çaresizlik ve suçluluk hissine kapılır.

7.Çatışma esnasında eski olayları ısıtıp yeniden gündeme getirmeyin.  

Şu anda yapılan bir yanlışı dile getirirken daha yapılan yanlışları da hatırlatmak ve haklı çıkmaya çalışmak çocuğun sürekli bir suçluluk hissine kapılmasına sebep olur. Bu durum ergeni ezmenin yanında sorunları tümden çözümsüzlüğe götürür. Sorunları tekrar tekrar hatırlatarak biriktirmeye değil çözüp bitirmeye odaklanmalısınız.

8.Kendi sorunlarınızın stresini çocuğunuza yüklememelisiniz.

İşinizde veya diğer kişisel meselelerinizde yaşadığınız sıkıntıların ceremesini çocuğunuz çekmemeli. “Ben iş yerinde sabahtan akşama kadar kimlerle uğraşıyorum, haberin var mı?” şeklinde bir soruyu ergen cevaplayamaz ve cevaplaması da gerekmez. Bu tarz sıkıntılarınızdan kaynaklanan stresi kendiniz düşürmeli ve bundan kaynaklanan bir çatışmaya yol açmamalısınız. Çünkü bu çatışmada bir çözüm yoktur.